McMaster Üniversitesi Laboratuvarında Yağ ve Kas Hücrelerinden Oluşan Et Türü Geliştirildi 2 dakikada okunabilir

Kanada’nın Hamilton kentindeki McMaster Üniversitesi bilim insanları, laboratuvar ortamında hem yağ hem de kas hücrelerinden oluşan yeni et türü üretti. Uzmanların ifadesiyle söz konusu teknoloji, toprak ve su kaynakları üzerindeki etkinin azaltılmasına imkan tanıyacak.

McMaster araştırmacıları Prof. Ravi Selvaganapathy ve Prof. Alireza Shahin-Shamsabadi, insan nakilleri için doku elde etmede kullanılan bir yöntemden uyarladıkları teknikle, laboratuvar ortamında yetiştirilen ince işlenmiş kas ve yağ hücrelerini istifleyerek et elde etmeyi başardıklarını söyledi. Bilim insanları, bu çalışma sırasında toprak ve su kaynaklarını zorlayan ve üretilmesi sırasında rahatsız edici sera gazı üreten et tedarik krizinden ilham aldı.

Et üretimi sürdürülebilir değil

Çalışmaları hakkında bilgi veren Selvaganapathy, her biri yaklaşık bir A4 kâğıdı kalınlığındaki canlı hücre tabakalarının, önce kültür içinde büyütüldüğünü ardından da soyulmadan, istiflenmeden ve katlanmadan önce büyüme plakaları üzerinde konsantre edildiğini anlattı. Tabakaların, hücreler ölmeden önce doğal olarak birbirine bağlandığını kaydeden Selvaganapathy, tavşan hücrelerinden elde ettikleri yeni formdaki eti pişirip yediklerini ve tadının tıpkı et gibi hissedildiğini dile getirdi. Şu anda et üretiminin sürdürülebilir olmadığının altını çizen Selvaganapathy, et üretmenin alternatif bir yolu olması gerektiğini söylüyor.

Hem kas hem yağ birleştirildi

Araştırmacılar, hayvanları yetiştirmeden ve hasat etmeden canlı et üretmenin çok daha sürdürülebilir, daha sağlıklı ve çok daha az israf olacağını belirtiyor. Daha önce başka kültürlenmiş et türleri geliştirilmiş olsa da McMaster araştırmacıları, tüketicilerin kabul edeceği, keyif alacağı ve satın alacağı ürünler yaratmak için en iyi potansiyele sahip olduklarını iddia ediyor. Daha önce de yapay et denemelerinin yapıldığını ve bu çalışmalarda sadece kas geliştirilebildiğini söyleyen Selvaganapathy, “Etin tadını veren yağdır ve biz hem yağı hem de kası birleştirebildik” diye konuşuyor.

Kaynak:

https://www.sciencedaily.com/releases/2021/01/210119122038.htm

Benzer İçerikler

Yorum Gönder

Email adresiniz yayınlanmayacak. İşaretleri alanları doldurmak zorunludur.

one × two =

Paylaşım