Kan inceltici ilaç kullanımında dozaj seviyesi, düzenli olarak kontrol edilmeli. Mevcutta kullanılan laboratuvar testleri veya hızlı sonuç veren sistemler bu işlem için yeterli olsa da yakın zamanda basit bir akıllı telefon tabanlı kurulum bu görevi gerçekleştirebilecek.
Bir insan yaralandığında kan pıhtıları, kanamayı durdurmanın doğal bir yolu olarak kendiliğinden oluşur. Öte yandan mekanik kalp kapakçıkları veya kalp rahatsızlıkları gibi tıbbi sorunları olan hastalarda kan pıhtıları felç veya kalp krizine yol açabilir. Bu yüzden de dünya üzerinde milyonlarca insan her gün kanlarının pıhtılaşmasını zorlaştıran kan inceltici ilaçlar alıyor.
Kan inceltici ilaç kullanan hastalar için söz konusu ilaçların başlangıçta ideal olan dozları, hastanın devam eden fizyolojik değişiklikleri nedeniyle zaman geçtikçe o kadar da uygun olamayabiliyor. Böyle bir durumun gerçekleşmesi ise hasta sağlığında ciddi riskler yaratabiliyor. Zira dozunda alınmayan kan inceltici ilaçlar, bir yırtılma durumunda hastanın kanının pıhtılaşmasını önleyebiliyor veya atardamarlarında potansiyel olarak ölümcül kan pıhtılarının oluşmasına izin verebiliyor.
Uygulama nasıl çalışıyor?
Washington Üniversitesi bilim insanları, bu tür testleri hastanın kendi akıllı telefonunda yapabilmesini sağlayabilmek için harekete geçti. Henüz prototip aşamasında olan sistem, telefonun bir ucuna takılan ve telefonun kamerasının altına küçük bir kap asan düşük maliyetli plastik bir cihaz içeriyor. Her test için kullanıcı, küçük bir bakır parçacığı ve kanın pıhtılaşmasına neden olan bir kimyasalla birlikte kanından bir damlayı bardağa yerleştiriyor. Ardından uygulama, telefonun bardağı ve içindekileri sallayan titreşim motorunu etkinleştiriyor.
Akıllı telefonun kamerası, kan sıvı halde olduğu sürece fincan içinde ileri geri hareket eden bakır parçacığının hareketlerini izliyor. Parçacık hareket etmeyi bıraktığında, bu kanın pıhtılaştığı anlamına geliyor. Bu nedenle yazılım, hastanın protrombin zamanını (PT) yani bir pıhtının oluşması için geçen süreyi, uluslararası normalleştirilmiş oranı (INR) ile beraber hesaplayabiliyor. Uygulama, PT/INR’nin güvenli bölge içinde olmadığını belirlerse, hastaya doktorunu bilgilendirmesini tavsiye ediyor.
PT/INR doğruluk yüzdesi
Çalışma hakkında bilgi veren ekip; “Eskiden doktorlar, pıhtı oluşumunun ne kadar sürdüğünü izlemek için kan tüplerini manuel olarak ileri geri sallardı. Ancak bu, çok fazla kan gerektirdiği için ev ortamlarında kullanılmasını imkânsız hale getiriyor. Burada yaptığımız, akıllı telefondaki titreşim motorunu kullanarak algoritmalarımızın tek bir kan damlası dışında aynı şeyi yapabileceğini gösteriyor olmamızdan kaynaklanıyor.” diyerek piyasada bulunan en iyi tekniklere benzer bir doğruluk elde ettiklerini belirtti.
Teknoloji, anonimleştirilmiş 80 hastadan alınan kan örneklerini analiz etmek için kullanıldığında, sonuçların geleneksel test teknikleriyle elde edilenlerin doğruluk aralığında olduğu bulundu. “Son on yılda neredeyse her akıllı telefonun bir titreşim motoru ve bir kamerası var. Bu nedenle de telefonu olan hemen hemen herkes bu yeni teknolojiyi kullanabilecek. Biz bunu temelde PT/INR testinin kutsal kâsesi olarak görüyoruz.” diyen Prof. Shyam Gollakota ise uygulamanın kaynakların çok sınırlı olduğu yerlerde bile bu testi milyonlarca insan için erişilebilir kıldığına dikkat çekti.