Bahçeşehir Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olduktan sonra aynı alanda Marmara Üniversitesi’nde eğitim aldı. Üniversite yıllarından beri inşaat sektöründe yer alan aile şirketinde farklı pozisyonlarda çalıştı. Çocukluk yıllarından beri hep “Psikolog olacağım ve çocuklarla çalışacağım!” diye düşünürken, kendini inşaat ve teknoloji sektöründe pazarlama faaliyetlerinde buldu. Aslında istediği şeyin psikolog olmaktan öte psikoloji eğitimi almak, bunu hayatına ve işine yansıtabilmek olduğunu fark etti. Şu anda da Eyedius’ta kurucu ortak ve CMO olarak görev alıyor.
İşte Teknokentli #GirişimciKadınlar’dan sonuncusu Simay Danış ve girişimi Eyedius…
1. Girişimciliğe nasıl başladınız?
İnsan davranışının oluşumunda en önemli yere sahip olan fizyolojik ihtiyaçlarımızın arasındaki “güvenlik” ihtiyacının en az yeme-içme kadar gerekli olduğunu biliyoruz. Bu nedenle de Maslow’un İhtiyaç Hiyerarşisi’nde de yer verdiği “güvenlik” alanına yeni bir bakış açısı getirmek amacıyla yola çıktık.
Bu alanda çalışmalarımız ‘’İnsan odaklı teknolojiler’’ kapsamında inşaat sahalarında görüntü işleme teknolojileri ile iş kazalarının önüne geçebilmek amacıyla ‘’Hedef Sıfır’’ isimli Ar-Ge projemizi tamamladık. Aslında ilk günden beri hedefimiz insan sağlığını ve güvenliğini koruyabilmek ve bunu en gelişmiş teknolojiler ile hata payı en düşük şekilde yapabilmekti.
2. Eyedius nasıl doğdu?
2014 yılından beri süren yoğun Ar-Ge sürecinin ardından, 2017 yılında Eyedius güvenlik pazarında yer almaya başladı. Eyedius’u, Gökhan Tuna ve Serdar Yılmaz ile üç kurucu ortak olarak hayata geçirdik.
3. Eyedius nasıl bir soruna çözüm sunuyor?
Konut, ofis, AVM, fabrika gibi ticari ve yaşam alanlarında günümüzdeki en büyük problemin güvenlik açığı olduğunu gözlemledik. Mevcut tüm alanların sürekli kameralar aracılığı ile insanlar tarafından 7/24 izlenmesi oldukça zahmetli ve yorucu bir iş. Mayıs ayından bu yana güvenlik pazarında olan ürünümüz Eyedius, bulunduğu ortamı 7/24 kullanıcısının yerine izleyerek, insan faktörü sebepli güvenlik açıklarını ortadan kaldırıyor. İleri düzey görüntü anlamlandırma teknolojileri ve kişiselleştirilebilir uyarıları sayesinde bulunduğu bölgeyi çok daha akıllı ve güvenli hale getiriyor. Bünyesinde barındırdığı yapay zeka teknolojisi ile pek çok olası senaryoyu, içinde bulunduğu duruma göre değerlendiriyor ve hızlı karar verme yeteneği sayesinde kullanıcılarını anında uyararak yön gösteriyor. Seçilen bölgelerde, sınır duvarına tırmanan kişiden, alan girişlerinde yüz tanıma ile kimlik tespitine; insan yoğunluk analizinden, yasaklı bölgede insan kontrolüne kadar pek çok olası senaryoya göre uyarı ve raporlar sağlayabiliyor. Bu sayede kamera görüntülerini sürekli izlemek ya da kontrol etmek zorunda kalmayan kullanıcılar, yalnızca gerekli zamanlarda hem bilgisayarından hem de cep telefonundan gerçek zamanlı uyarılar alabiliyor.
4. Girişiminiz ile nasıl başarılar elde ettiniz?
2017 yılı şubat ayında StartersHub girişimci hızlandırma programına katıldık. Erken aşama yatırımı ile birlikte hızla ürünleşme sürecini tamamlayarak, mayıs ayında ürünümüzü piyasaya sunduk.
Türkiye’nin en büyük girişimcilik etkinliklerinden biri olan İTÜ Çekirdek Big Bang | Start-Up Challenge 2017’ye başvuran 11 bin kişi arasından, birinci olduk. Etkinlik ödülleri açıklanırken toplam 12 kez sahneye çağırılarak hem sayı hem de miktar olarak en çok ödül ve yatırımı almaya hak kazandık. Toplamda 2 milyon TL yatırım ve ödül kazanmamızın ardından, ilk yatırım turumuzu tamamladık.
Birçok konut-site ve farklı sektörlerdeki ticari işletmelerde ürünümüz kullanılıyor. Ayrıca geçtiğimiz aylarda Avrupa’da bir ilk olan ‘’Mobil Aplikasyona Yüz Tanıma ile Giriş’’ projesini de global bir banka ile gerçekleştiriyoruz.
5. İş hayatında kadın olduğunuz için zorlandığınız anlar oldu mu?
Genel olarak baktığımızda özellikle teknoloji sektöründe erkek hakim bir ortam mevcut. Sektörün büyük bölümünün bu alanda kadınların başarısı ile gurur duyduğunu hissedebiliyorum, ancak hiç zorluk yaşamadım dersem de doğru olmaz. Herkesin “kadın” olduğu için yaşayabileceği zorlukları iş hayatında avantaja dönüştürmeye, yeteneklerin ve becerilerin cinsiyetsiz olduğunu göstermeye çalışıyorum.
6. Türkiye’de kadın girişimciliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
Uzun yıllardır iş hayatında olan kadınlar, artık kendi işlerini kurmak istiyorlar. Pek çok sivil toplum örgütü ile devletin kadın girişimcilere yönelik verdiği destek sayesinde her geçen gün kadın girişimcilerin sayısı artıyor. Günümüzde pek çok firmaya baktığınızda arkasında kadın girişimcileri görebilirsiniz. Türkiye’nin farklı bölgelerinden ulusal ve uluslararası çapta başarılı firmalar kuran kadınları artık daha çok görebiliyoruz. Ancak tabi ki en büyük temennim kız çocuklarının eğitimde daha fazla fırsat ve olanak eşitliğine kavuşması yönünde. İşte o zaman gerçekten girişimcilik dünyasında da kadınların sesi daha gür çıkabilecek.
7. Girişimci olmak isteyen kadınlara ne önerirsiniz?
Yeni girişimcilerin fikirlerini gerçek hayata geçirirken, öncelikle geliştirme sürecinde yaşayacakları tahmin edilebilir zorlukları, geliştirilmesi gereken noktaları ve projenin piyasaya çıkacağı pazarın iyi analiz edilmesi ve incelenmesi gerekiyor. Projenin maddi yönden desteklenmesi için kadın girişimcilerin desteklendiği pek çok programı araştırıp, kendilerine en uygun olana katılabilirler. Bu sayede hem yeni bağlantılar hem de önceden sahip olduğu bağlantılar ile iş geliştirme potansiyeli artırılabilir. Bunların yanı sıra en önemli konu kendilerine güvenmeleri ve onları kolay kolay hiçbir zorluğun yıkamayacağı inancında olmaları.