Etiket - google

5G Teknolojisi Cloud Gaming’e Ne Vaat Ediyor?

Son dönemde oyun sektörünün gündemini bir hayli meşgul eden ve teknoloji devlerinin birbiri ardına önemli yatırımlarda bulunduğu Cloud Gaming, 5G teknolojisi ile birlikte yepyeni bir dönemin eşiğinde. Bulut tabanlı sistemlerde büyük bir etki yaratması beklenen bu teknoloji, Cloud Gaming’de de devrim niteliğinde gelişmelere gebe. 

Bugün oyun sektörünün önde gelen aktörlerinin yanı sıra Microsoft ve Google gibi teknoloji devlerinin de yakın markaja aldığı Cloud Gaming, yani bulut oyun, değerini gün geçtikçe arttırıyor. Hatta 2023 yılına gelindiğinde pazar büyüklüğünün 4 milyar dolara kadar ulaşması bekleniyor. En ileri internet teknolojisi olarak yakın gelecekte hayatlarımıza dahil olacak 5G ile birlikte değerini kat be kat artırması ise sürpriz olmayacak. Pek tabii öncesinde 5G’nin Cloud Gaming’de neleri değiştirebileceğini göz önünde bulundurmak gerek.

Oyun sektörünün rotası değişiyor

En basit tabirle kullanıcıların fare, klavye veya joysticklerle yaptığı hareketlerin bir internet ağı aracılığıyla grafik yönünden üstün özelliklere sahip bir bilgisayara aktarılması ve buradan yeniden kullanıcının bilgisayarına yansıtılması trafiğine verilen isim olan Cloud Gaming, bu sayede yüksek donanımlara, gelişmiş ekran kartlarına ya da konsollara sahip olmaksızın yüksek çözünürlükte bir oyun keyfi sunuyor. 5G teknolojisi de tam olarak bu noktada devreye giriyor ve söz konusu internet trafiğini hiç olmadığı kadar hızlı ve sorunsuz hale getiriyor. Üstelik bilgisayar oyunlarının tablet ve akıllı telefonlara geçişini oldukça kolay bir hale getirdiğini de eklemek gerek.

5G oyun firmalarının takibinde

Japon oyun devi Nintendo da 5G teknolojisinin yakın takipçilerinden. Özellikle Nintendo Switch için hareket halindeyken çok oyunculu oyunlara izin verilmesi ve internete bağlanma yetisinin güçlendirilmesi gibi gelişmeler yeni teknolojinin muhtemel çıktıları olacak gibi duruyor. 5G teknolojisinin sunduğu en önemli özelliklerden biri de mobil oyunlarda oyundan kopma endişesinin artık tarih olması. Mobil internetin sağlayabileceğinin çok ötesinde bir bağlantıyı istikrarlı bir şekilde temin eden teknolojiyle birlikte güçlü internet bağlantısı gerektiren çok oyunculu oyunlar, hiç olmadığı kadar yaygınlaşabilir.

Teknolojinin nasıl bir etki yaratacağını kestirmek zor

5G’nin fayda sağlaması beklenen bir diğer önemli alan ise sanal gerçeklik. Kullanıcılara daha düşük gecikme süresi sağlayarak oldukça kaliteli bir sanal gerçeklik deneyimi sunmak bu yolla mümkün olabilir. Söz konusu gecikme süresinin düşürülmesiyle birlikte şimdiye kadar düşünülmemiş birçok gelişmenin de önünün açılabileceği belirtiliyor. Bir başka deyişle 5G’nin nasıl bir etki yaratacağı henüz kestirilemiyor bile! Tüm bunların yanı sıra geniş bant teknolojisinin yerini de alabilir. Bu sayede çevrimiçi oyunlardaki gecikmelerin önüne geçmek ve ihtiyaç duyulan güncellemeleri kolayca yerine getirmek ışık hızında gerçekleşebilir.

Birileri Bizi Dinliyor!

Sık sık gündeme gelir teknoloji firmalarının kullanıcılarının kişisel bilgilerini deşifre etmesi… Daha önce Microsoft, Google, Apple ve Amazon dijital asistanlarını geliştirmek için kullanıcılarını dinlediklerini açıklamıştı. Şimdi bu kervana Facebook da katıldı ve şirket yükleniciler aracılığıyla kullanıcıların sesli sohbetlerini dinlediğini itiraf etmek zorunda kaldı.

Kimi zaman medyaya yansır dev teknoloji şirketlerinin kullanıcılarının konuşmalarını dinlediği ve kişisel bilgilerin gizliliğini ihlal ettiğine dair haberler… Şirketler bazen bu haberleri yalanlar, bazen de kanıtlar o kadar sağlam olur ki bu iddiaları kabul etmek zorunda kalır. Şimdi benzer bir süreç Facebook için yaşanıyor ve şirket yeni bir etik tartışmanın tam ortasında… Buna göre sosyal medya devi Facebook, kendi yazışma programı olan Messenger üzerinden yapılan konuşmaları dışarıdan anlaşmalı insanlara dinleterek bu konuşmaları yazıya döktürmüş. Bu iddiaları ortaya atan ise, işi yapan ve işini kaybetme korkusuyla kimliğini gizleyen çalışanlar… İnsanların Messenger üzerinden yaptığı Facebook görüşmelerini dinleyen kişiler, Facebook’un bu görüşmeleri neden yazıya döktüğünü bilmediklerini belirtiyor. Aynı zamanda çalışanların konuşmaların nerede kaydedildiği ya da nasıl alındığı konusunda da fikri bulunmuyor.

Kullanıcılar izin vermiş!

Bu açıklamanın ardından Facebook, kullanıcıların ses dosyalarını yazıya döktüğünü kabul etmek zorunda kaldı ve basına bir açıklama yaparak “Apple ve Google gibi biz de ses dosyaları üzerindeki insan denetimlerini bir haftadan daha uzun bir süre önce bıraktık” dedi. Şirkete göre bu durumdan etkilenen kullanıcılar, Facebook Messenger uygulamasında ses dosyalarının yazıya dökülmesi işlemini kabul eden kişiler ve söz konusu ekip de sadece Facebook’un yapay zekasının mesajları doğru bir şekilde yazıya döküp dökmediğini incelemiş.

Facebook’un gerekçesi inandırıcı değil mi?

Daha önce de Apple, Amazon ve Google gibi teknoloji şirketlerinin yapay zeka asistanlarını geliştirmek için ses kayıtlarını dinlediği ortaya çıkmıştı. Her ne kadar bu şirketler söz konusu girişimle etik bir tartışmanın kapılarını aralamış olsalar dahi kimilerine göre ise bu durum teknolojinin gelişmesi için atılması gereken adımlar arasında yer alıyor. Öte yandan Facebook’un dinleme krizini bu tartışmanın dışında tutanlar da bulunuyor. Buna göre Facebook’un 2018’den beri bir yapay zeka asistanı üzerinde çalıştığı biliniyor ama henüz bir yapay zeka asistanına sahip değil. Bu nedenle de Facebook’un ses kayıtlarının yazıya dökülme işlemini açıklayabilecek makul bir gerekçesi söz konusu değil. Bakalım, önümüzdeki dönemde teknoloji şirketleri ve kişisel veri güvenliği arasında nasıl gelişmeler yaşanacak?

İnovasyonda Uçurum Derinleşiyor

Boston Consulting Group’un her yıl gerçekleştirdiği global inovasyon araştırmasının sonuçları ışığında hazırlanan ‘En İnovatif Şirketler 2018’ raporu açıklandı.

Yönetim danışmanlığı alanında 55 yıldır hizmet veren Boston Consulting Group’un (BCG) her yıl gerçekleştirdiği global inovasyon araştırmasının sonuçlarından yola çıkılarak hazırlanan ‘En İnovatif Şirketler 2018’ raporu açıklandı. Rapor inovasyon açısından güçlü olan şirketlerin dijital dönüşüme de olması gerektiği gibi ayak uydurarak güçlendiğini, zayıf olanlarınsa daha da güçsüzleşerek, yarışta gitgide gerilere düştüğünü gösteriyor.
50 ülkede, 90 şehirde hizmet veren BCG tarafından her yıl yayınlanan ‘En İnovatif Şirketler’ raporunda bu yıl dijitalleşme kriterine odaklanıldı. ‘The Most Innovative Companies 2018: Innovators Go All In On Digital’ başlıklı rapor oluşturulurken, firmaların dijital dönüşüm seviyesi sorgulandı ve sonuç olarak, en inovatif şirketlerin dijitalleşme yönünden de başarılı konumda oldukları gerçeği gözler önüne serildi.

En inovatif 50 şirket

BCG’nin bu yılın başlarında yayımladığı ‘En İnovatif 50 Şirket’ listesinin ilk sıralarında geçen seneye kıyasla fazla bir farklılık olmazken, dijital kökenli iki firma; Alibaba ve Uber’in ilk 10’a girdiği görülüyor. İlk 20’de Tencent’in listeye merhaba dediğini, Airbnb, SpaceX, Cisco Systems, Orange ve Marriott’un anlamlı bir yükseliş kaydettiğini görüyoruz. Kuzey Amerika 27 şirketle, listede yine en çok temsil edilen ülke oluyor. Onu 16 şirketle Avrupa takip ediyor. Seyahat ve ulaşım sektörlerinin listedeki varlığının Uber, Airbnb ve SpaceX gibi firmaların etkisiyle arttığı da gözlemleniyor.