Etiket - Big Bang

Big Bang Start-Up Challenge’da Girişimcilere Dağıtılan Kaynak İkiye Katlandı!

Dünyanın girişimcilere en fazla kaynak sağlanan etkinliği ‘Big Bang Start-up Challenge’ bu yıl yeni bir rekora imza attı. Big Bang’te sahneye çıkmaya hak kazanan 20 finalist ve fuayede yer alan bazı yarı finalist gruplar ile ikinci tur yatırımlarını alan İTÜ Çekirdek girişimleriyle birlikte 52 milyon TL’lik ödül, nakit ve yatırıma ulaşılarak; bir önceki yıl dağıtılan kaynak ikiye katlandı.  52 milyon TL’nin yaklaşık 48 milyon TL’si yatırım olarak girişimcilerle buluşurken, 2019 Türkiye girişimcilik ekosisteminin ilk 3 çeyreğinde alınan yatırımın yarısının; yalnızca bir gecede dağıtılması da Big Bang’in gücünü gösterdi. Sahneye çıkan 20 finalist arasından en çok desteği alan ilk üç girişim Parxlab, Sensemore ve Earnado oldu.

İTÜ ARI Teknokent bünyesinde kurulan ve üniversitelerin girişimcilik kuluçka merkezleri sıralamasında dünyada ilk 5’te yer alan İTÜ Çekirdek’in her yıl yeni girişimlerin en iyilerini belirlediği ‘Big Bang Start-up Challenge’da yeni bir rekora imza atıldı. Her yıl yüzlerce girişimin başvurduğu, bu yıl ilk kez Türkiye dışında 30 farklı ülkeden de başvuru alındığı İTÜ Çekirdek’in final etkinliği, 28 Kasım 2019 Perşembe günü Uniq İstanbul’da yoğun bir katılımla gerçekleşti. Bu yıl ‘scale-up’ mottosuyla yola çıkan Big Bang’te sahneye çıkmaya hak kazanan 20 finalist ve fuayede yer alan bazı yarı finalist gruplar ile ikinci tur yatırımlarını alan İTÜ Çekirdek girişimleriyle birlikte 52 milyon TL’lik kaynağa ulaşıldı. 52 milyon TL’nin yaklaşık 48 milyon TL’si yatırım olarak girişimcilerle buluşurken, 2019 Türkiye girişimcilik ekosisteminin ilk 3 çeyreğinde alınan yatırımın yarısının; yalnızca bir gecede dağıtılması da Big Bang’in gücünü gösterdi.

TOP 20’de yer alan girişimler arasında aldıkları ödül, nakit ve yatırımla ilk üçte yer almaya hak kazanan girişimler; 4 milyon 225 bin TL ile Parxlab, 567 bin TL ile Sensemore ve 545 bin TL ile Earnado oldu.

 

T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır: “Bütün hedefimiz Türkiye’den küresel düzeyde milyon dolarları aşmış girişimler çıkarmak”

Etkinlikte konuşan T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır; “Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, Türkiye’de teknoloji ekosistemine, girişim ekosistemine, AR-GE ve inovasyona elimizden geldiğince destek olmaya gayret ediyoruz. Bugün Türkiye’de, 80’nin üzerinde Teknopark’ta, 5 binden fazla teknoloji geliştiren şirketimiz ve girişimimiz var. Özel sektörün AR-GE ve tasarım merkezlerinin sayısı bin 500’ü aşmış durumda. 2018 yılı AR-GE ve yenilik istatistiki verilerine göre, AR-GE’ye ayırdığımız payın bir önceki yıl olan 2017 ile karşılaştırdığımızda memnuniyetle artmış ve yüzde 1 barajını aşmış olduğunu görüyoruz. Hedefimiz ise bunu çok daha ileriye taşımak. Rakip ülkelerdeki gibi AR-GE’ye milli gelirden yüzde 3 ile yüzde 4 arası pay ayırabilmeyi ümit ediyoruz. Bütün bunlar aslında Türkiye’de büyük bir altyapının kurulduğunu gösteriyor. İTÜ ARI Teknokent gibi teknoparklarımız tabii bu sürecin öncüleri ve küresel düzeyde başarılı girişimci çıkarma iddiası taşıyorlar. Bizim de bütün hedefimiz, Cumhuriyetimizi 100. yılına taşırken Türkiye’den küresel ölçekte unicornlar, milyar dolar değerini aşmış girişimler çıkarmak. Buradaki girişimlerimiz, destekçilerimiz ve yatırımcılarımızla bunu başararak, Türkiye’deki girişim ekosistemini daha ileri yaşayacağız” dedi.

İTÜ Rektörü Prof. Dr. Karaca: “İTÜ Çekirdek’te ülkemizdeki girişimcilik ekosistemini desteklemeyi ve başarılı iş fikirlerini doğru yatırımcılarla buluşturmayı sürdüreceğiz”

Etkinliğin açılış konuşmasını yapan İTÜ Rektörü Prof. Dr. Mehmet Karaca, “İTÜ Çekirdek Erken Aşama Kuluçka Merkezimizi, erken aşamadaki girişimcileri desteklemek üzere 2012 yılında kurduk. Kurulmadan önce dünyadaki belli başlı merkezlerin özelliklerini ve Türkiye’deki uygulamaların iyileşme alanlarını inceleyerek yola çıktık. Yola çıkarken sahip olduğumuz vizyonu hayata geçirme başarımız sayesinde de hem Türkiye’de hem dünyada tanınan bir kuluçka merkezi haline gelmiş bulunuyoruz. İTÜ Çekirdek, uluslararası üniversite kuluçka merkezleri performans sıralaması olan UBI Global verilerine göre; üniversitelerin girişimcilik kuluçka merkezleri arasında dünyada ilk 5’te yer alıyor.

İTÜ Çekirdek olarak kurulduğumuz yıldan beri 2 bini aşkın girişime ve 5 bini aşkın girişimciye destek verdik. 83 milyon TL’yi aşkın yatırım alan İTÜ Çekirdek girişimlerinin toplam değerlemesi 956 milyon TL’yi, toplam cirosu ise 65 milyon TL’yi aştı.

Bu yıl Türkiye dışında 30 farklı ülkeden 80’i aşkın grup ve Türkiye’de 63 farklı şehirden binlerce başvuru alan İTÜ Çekirdek’te ülkemizdeki girişimcilik ekosistemini desteklemeyi ve başarılı iş fikirlerini doğru yatırımcılarla buluşturmayı sürdüreceğiz” diye konuştu.

İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Tunçalp: “Geçen yıl girişimcilere ulaştırdığımız kaynağı ikiye katlamanın mutluluğunu yaşıyoruz”

İTÜ ARI Teknokent olarak dünyada eşi benzeri olmayan bir ekosistem kurguladıklarını belirten İTÜ ARI Teknokent Genel Müdürü Doç. Dr. Deniz Tunçalp şunları söyledi; “2019 start-up kavramının yanı sıra scale-up kavramını da sıkça duyduğumuz bir yıl oluyor. Girişimleri sadece başlatmak değil, scale-up aşamasına getirerek hızlı bir şekilde büyütmek, tüm dünyada ve Türkiye’de giderek önem kazanıyor. İTÜ ARI Teknokent ve İTÜ Çekirdek olarak biz de scale-up kavramına odaklanarak, girişimcileri kendilerini büyütecek yatırım ve desteklerle bir araya getiriyoruz. Yeni paydaşlarımız ve büyüyen girişimcilik ekosistemi ile geçen yıl girişimcilere ulaştırdığımız kaynağı, bu yıl ikiye katlamanın mutluluğunu yaşıyoruz.

Vitesi büyüterek, Türkiye’ye ek 30 farklı ülkeden başvuru aldığımız bu yıl; yabancı girişimlere de kapımızı açtık. Big Bang’de yatırım ve hibe alan yabancı girişimler işlerini globalde büyütmek için bir ofislerini İstanbul’da, İTÜ ARI Teknokent’te açacak. Türkiye’nin dört bir yanından başvuran girişimciler ise İstanbul pazarına ve ihtiyaç duydukları teknik uzmanlığa İTÜ Çekirdek desteği ile ulaşarak bulundukları illerden ülke ve dünya pazarlarına doğru büyümelerine hızla devam edebilecekler. 2020 sektör dikeylerinde, önemli paydaşlıklar kurarak girişimcilere daha çok destek sağlayacağımız bir yıl olacak.”

Ev sahibi İTÜ ARI Teknokent, beş girişime İTÜ Çekirdek kapalı ofis ödülü, üç girişime ise Innogate ödülü verirken, diğer girişimlere ise İTÜ MAGNET ve açık ofis ödülleri verdiğini duyurdu. Etkinlikte ayrıca Elginkan Vakfı, İstanbul Sanayi Odası, Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği (OİB) , EnerjiSA, Anadolu Efes, Agito, Allianz, Anadolu Sigorta, PETKİM, 3M ve Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) de geleceğin girişimlerine destek oldu.

İlk Kez Görüntülenen Kara Delik Konusunda Bilinmeyenler

Görüntülenmesinin ardından tüm dünyada büyük yankı uyandıran hatta pek çok platformda haftanın en çok arama yapılan konu başlığı olan kara delikleri daha yakından tanımak ister misiniz? Kara delik nedir, neden oluşur vb. akla gelen birçok soruların cevaplarını sizler için toparladık. 

Çok büyük yıldızların –Güneş’ten daha büyük- patlayıp içlerine çökmesi sonucu oluşan kara delikler büyük kütleleri ve güçlü çekim kuvvetleri olan kozmik yapılardır. Çekim kuvvetleri ile yeterli yakınlıkta bulunan her şeyi içine çekebilir. Kara delikler birkaç farklı şekilde oluşabilir. Bunlardan biri yıldızların çökmesi sonucu oluşan kara deliklerdir. Bir gök cisminin iç basıncının kendi kütlesinin çekimini yenemediği durumda yıldız çökmeye başlar. Eğer yıldızın kütlesi belirli bir değerin üzerindeyse çökmeyi durdurabilecek bir mekanizma olmadığından yıldız çöker ve kara delik oluşur.

Yaşadığımız çağda kara deliklerin oluşmasına sebep olabilecek yüksek yoğunluklar sadece yıldızlarda bulunuyor. Fakat Büyük Patlama’dan (Big Bang) kısa bir süre sonra evrenin çeşitli bölgelerindeki yüksek madde yoğunluklarının da kara deliklerin oluşmasına sebep olduğunu savunan görüşler de var. Evrenin ilk zamanlarındaki koşulları kullanarak yapılan tahminler bu şekilde oluşabilecek kara deliklerin kütlelerinin, Planck kütlesi ile Güneş’in kütlesinin binlerce katı arasında değişebileceğini gösteriyor. Bunlara ek olarak kütlesi Planck kütlesinden daha küçük kara deliklerin, parçacıkların yüksek enerjili çarpışmaları sırasında oluşabileceğini belirten görüşler de bulunuyor.

Dev kara delik ilk kez görüntülendi!

Uzak bir galaksinin merkezinde yer alan süper kütleli bir kara delik gök bilimciler tarafından ilk kez görüntülendi. 40 milyar km çapıyla Dünya’dan üç milyon kat daha büyük olan dev kara deliğin fotoğrafı büyük yankı uyandırdı. Bilim insanları tarafından  ‘canavar’ olarak tanımlanan ve Dünya’dan 500 milyon trilyon km (yaklaşık 53 milyon ışık yılı) uzaktaki kara deliğin fotoğrafını çekmek için dünyanın farklı bölgelerinde yer alan 13 teleskop kullanıldı.

Fotoğrafta, yoğun bir parlaklığa sahip ‘ateş çemberi’nin çevrelediği tam yuvarlak bir kara delik görülüyor. Bu parlaklığa, kızgın gazların deliğe düşmesi neden oluyor. Ortaya çıkan ışık, galaksideki milyarlarca yıldızın yaydığı toplam ışıktan daha fazla olduğu için Dünya’dan da görülebiliyor.

Tarihi karenin arkasındaki genç bilim kadını: Katie Bouman

Uzay bilimi alanında son yılların en önemli gelişmelerden biri olarak kayda geçen kara delik fotoğrafının ortaya çıkmasında 29 yaşındaki bir bilgisayar mühendisi önemli rol oynadı. Katie Bouman, yakın bir zamana kadar imkansız olarak düşünülen fotoğraflama sürecinde yazdığı algoritma ile başroldeki isimlerden biri oldu. Bouman, söz konusu algoritmayı 3 yıl önce Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nde (MIT) yüksek lisans öğrencisi iken hazırlamaya başladı. Başında olduğu projede, MIT ve Harvard’dan mühendisler, astrofizikçiler ve gök bilimciler yer aldı.

Ekipte bir Türk bilim insanı da yer aldı: Feryal Özel

Kara deliğin görüntülenmesini sağlayan ekipte bir Türk bilim insanı da yer aldı. Bilimsel çalışmalarını ABD’de sürdüren ve ‘dünyanın en akıllı kadınlarından biri’ olarak nitelendirilen, EHT Bilim Konseyi Üyesi ve Arizona Üniversitesi’nde astronomi ve astrofizik profesörü olan Feryal Özel (43), kara deliğin gölgesinin büyüklüğünü ölçmek ve Albert Einstein’in görelilik teorisinin öngörülerini EHT gözlemleriyle karşılaştırmakla görevlendirilen Modelleme ve Analiz Çalışma Grubu’nu yönetti. 20 yıldır bu projede çalıştığını belirten Özel, “Bu tatlı anı yaşamak çok uzun zaman aldı” dedi.

Hawking’in Ardından Modern Zamanların Dâhisinin Hayatımıza Kattıkları

Zamanımızın en büyük dâhileri arasında yer alan Stephen Hawking’i kaybetmemizin ardından kısa bir süre geçti. Pek çok bilim insanının ilham kaynağı olan Hawking’in hayatımıza kattıklarını sizler için toparlamaya çalıştık. İşte Hawking’in bilim dünyasına kattıklarından öne çıkanları…

Fizik bilimi dendiğinde akla ilk gelen isimlerden biri olan ve 76 yaşında aramızdan ayrılan dünyaca ünlü fizik profesörü Stephen Hawking’in hayatı çoğu insana ilham oldu. Hawking bilim toplumuna çok az insanın başarabildiği büyük bir katkı sunarak, kuantum fiziği ve uzay bilimi hakkında çığır açan birçok çalışmaya imza attı. Einstein’dan bu yana dünyaya gelen en parlak teorik fizikçi olarak kabul edilen Hawking, ortalama bir insanın çok daha rahat ulaşabileceği hale getirdi.

Yirminci yüzyılın en büyük buluşlarından biri oldu!

Evrenin temel prensipleri üzerine çalışan Hawking, Roger Penrose ile birlikte Einstein’ın uzay ve zamanı kapsayan Genel Görelilik Kuramı’nın, Big Bang’le başlayıp karadeliklerle sonlandığını gösterdi. Bu sonuç kuantum mekaniği ile Genel Görelilik Kuramı’nın birleştirilmesi gerektiğini ortaya koyuyordu ve yirminci yüzyılın ikinci yarısının en büyük buluşlarından biriydi. Bu birleşmenin bir sonucu da karadeliklerin aslında tamamen kara olmadığını, fakat radyasyon yayıp buharlaştıklarını ve görünmez olduklarını ortaya koyuyordu. Diğer bir sonuç da evrenin bir sonu ve sınırı olduğuydu. Bu da evrenin başlangıcının tamamen bilimsel kurallar çerçevesinde meydana geldiği anlamına geliyordu.

Stephen Hawking 1960’ların başında 21 yaşındayken tedavisi olmayan ‘Amyotrofik lateral skleroz (ALS)’ hastalığına yakalandıktan sonra hayatının geri kalanını tekerlekli sandalyede geçirdi. Hastalık sürecinde sesini de kaybetmesine rağmen yazıları sese dönüştürebilen özel bilgisayarı sayesinde insanlarla iletişim kurabildi.  Bedeni giderek gücünü kaybetse de Hawking’in keskin zekâsı; evrenin doğası, nasıl oluştuğu ve nasıl son bulacağıyla ilgili teoriler üretmeye devam etti. 1974’te, Hawking’in kara delikler üzerindeki araştırması, onu bilimsel dünyada bir üne kavuşturdu. Hawking, maddenin radyasyon şeklinde, çökmüş bir yıldızın çekim kuvvetinden kaçabileceğini gösterdi. Dünyanın kara delikler ve evren hakkında nasıl düşündüğünü yeniden şekillendirerek çalışmalarını geliştirmeye devam etti.

“İnsanlığın sonunu getirebilir”

Bilimsel araştırmaları 40’ın üzerinde dünya diline çevrilen Stephen Hawking yapay zekanın yarattığı fırsatların farkında olsa da tehditlerine karşı da uyarılarda bulunuyordu. Hawking 2014 yılında BBC’ye “Yapay zekanın tam olarak gelişmesi insanlığın sonunu getirebilir” demişti. Hawking’e göre bugüne kadar geliştirilen basit yapay zekalar çok kullanışlıydı. Kendisinin de insanlarla konuşmasını sağlayan bir yapay zeka uygulamasıydı. Fakat Hawking zeki robotların gelişmiş formlarının insanlardan üstün hale gelebileceğini düşünüyordu.

Hawking, insan ırkının yaşanabilir bir geleceğe sahip olması için Dünya’dan ayrılması gerektiğine inanıyordu. Kendisi, insan ırkının varlığını sürdürebilmesi için bir uzay kolonisi kurma fikrini tartışmaya açmıştı. Ünlü fizikçi, gazeteci Charlie Rose’a yaptığı açıklamada, insan ırkının uzun vadeli geleceğinin uzayda olması gerektiğine inandığını söyledi.

Stephen Hawking dünyadaki yaşama dair en büyük tehditlerden birinin iklim değişikliğinden geleceğini düşünüyordu. Hawking, bu yüzden ABD’nin Paris Anlaşması’ndan çekilmesine dair endişelerini şöyle açıkladı: “Geri döndürülemez noktaya çok yakınız. ABD Başkanı Donald Trump’ın bu eylemi Dünya’nın 250 derece sıcaklıkta ve asit yağmurlarının olduğu Venüs’e benzemesine giden yolu açabilir.”

Kendi Radyasyon Teorisi’ni 32 yaşındayken ortaya atan ve prestijli Albert Einstein Ödülü dahil toplam 12 ödülü bulunan Hawking, 76 yıllık hayatına sığdırdığı eserlerle ve çığır açan araştırmalarıyla asla unutulmayacak bir bilim insanı oldu. Hawking sonsuza dek hatırlanacak.