Mars’ta bulunan atmosfer, Dünya’daki atmosfere kıyasla oldukça ince ve yalnızca yüzde 1 yoğunluğa sahip… Bu nedenle de Mars’taki rüzgarlar gezegenimizin gücünün yalnızca yüzde 1’ini taşıyabiliyor. Araştırmacılar, söz konusu rakamlara bakarak Kızıl Gezegen’deki rüzgarların bir “enerji kaynağı” olarak kullanılmasını uzun süre göz ardı etti. Öte yandan son zamanlarda bilim insanları, yavaş rüzgarlardan bile güç çekebilen rüzgâr türbinleri yaratmaya odaklandılar. NASA Ames Araştırma Merkezi’nde araştırma bilimcisi olan Victoria Hartwick ve meslektaşları tarafından yapılan yeni bir çalışma, Kızıl Gezegen’deki rüzgârların bölgedeki görevleri destekleyebilecek güç üretecek kadar güçlü olduğunu ortaya koydu.
Önemli bir potansiyeli var
Rüzgâr enerjisi Kızıl Gezegen’de efektif bir şekilde kullanılabilirse diğer güç türlerinin yapamadığı önemli roller üstlenebilecek. Örneğin, güneş enerjisinden elde edilen enerji miktarı gün boyunca, mevsimlere ve enlemlere göre değişiklik gösteriyor ve toz fırtınaları panellerin çalışmasını engelleyebiliyor. Nükleer enerji, sürekli bir enerji kaynağı sağlasa da radyoaktif maddelerin insanların yaşam alanlarının yakınına yerleştirilmesi ve uzun vadeli atık bertarafı gibi riskler taşıyabiliyor. Rüzgâr enerjisi ise bu riskler olmaksızın bölgeye gerekli enerjiyi sağlamada önemli bir potansiyele sahip…
Hartwick ve meslektaşları, gezegendeki rüzgâr hızlarını tahmin etmek için Dünya için tasarlanmış bir iklim modeli kullandılar ve onu Mars’taki koşulları simüle edecek şekilde değiştirdiler. Buna göre rüzgâr gücü de dahil olmak üzere birkaç yıl boyunca Mars iklimini yeniden oluşturmak için arazi, toz, güneş radyasyonu ve ısı enerjisi gibi faktörleri dahil ettiler. Bu modeli kullanan araştırmacılar, gezegendeki birkaç bölgenin teorik olarak tek enerji kaynağı olarak rüzgârı kullanabileceğini ve güneş ile rüzgâr enerjisi kombinasyonunun ise kutuplardaki buzlu yerler de dahil olmak üzere gezegenin devasa bir alanındaki bölgelerin kilidini insan yerleşimine açacağını keşfettiler. Rüzgâr enerjisinin özellikle küresel toz fırtınaları sırasında ve güneş enerjisinin en zayıf olduğu dönemler olan kış mevsimlerinde daha güçlü olduğunu söyleyen Hartwick, bu sayede sabit rüzgâr kaynaklarına sahip 13 geniş bölgeyi tespit edebildiklerini belirtti.
Türbinler kurmayı planlıyorlar
Araştırmacılar, rüzgâr türbini teknolojisini Mars koşullarında verimli bir şekilde çalışacak ve Mars rüzgârlarından daha fazla güç elde edecek şekilde ilerletmeyi amaçlayan ek çalışmaları teşvik ettiklerini söyleyerek gezegendeki uygun alanlarda daha güçlü rüzgârları yakalamak için 50 metre yüksekliğinde türbinler kurmayı planladıklarını da kaydettiler.