Çağlar boyunca bilimin en önemli gündemi beyin ve onun nasıl çalıştığını keşfetmek oldu. Şimdilerde ise bilim, beyinden öğrenilenlerle ona benzeyen bir sistem geliştirmenin peşinde… Geçtiğimiz günlerde bu yolda somut bir adım atıldı ve bilim insanları öğrenebilen hatta gelişebilen beyin benzeri bir organik transistör oluşturduklarını açıkladı. Şimdi en çok merak edilen ise bu organik transistörün yapay zekanın evrimini nasıl etkileyeceği yönünde…
İnsan beyni oldukça karmaşık bununla birlikte bilişsel bir sistem olmasıyla dikkat çekiyor. Bilim insanları ve araştırmacılar bu nedenledir ki beynin mimarisine yapay zeka (AI), makine öğrenmesi ve derin öğrenme için ilham kaynağı olarak bakıyor. İsveç’teki Linköping Üniversitesi’nden bir grup bilim insanı ise yakın zamanda yeni bir öğrenme transistörü tasarlayarak nöromorfik hesaplamada bir atılım gerçekleştirdi.
Günümüzdeki makine öğrenimi prefabrik devrelerde gerçekleştirilirken; beyin ise bunun aksine daha önce bağlantıların olmadığı yerlerde yeni bağlantılar oluşturabilme yeteneğine sahip. İşte Simone Fabiano, Jennifer Y. Gerasimov, Roger Gabrielsson, Robert Forchheimer, Eleni Stavrinidou, Daniel T. Simon ve Magnus Berggren’in oluşturduğu araştırma ekibinin çalışması bu noktada bir fark yaratacak cinsten. Şöyle ki ekip, girdi ve çıktı arasında yeni bağlantılar oluşturabilecek, öğrenebilecek, organik bir elektrokimyasal transistör yaratarak söz konusu transistörlerin hem kısa hem de uzun süreli hafızaya sahip olmasına olanak sağladı.
Yapay zekanın geleceğini nasıl etkileyecek?
Bir organik elektrokimyasal transistör, elektron sinyallerini ve elektriği ileten bir solüsyondan (elektrolit) yarı iletken bir kanala güç iletebiliyor. Mevcut organik elektrokimyasal transistörler tipik olarak PEDOT adı verilen iletken bir polimer kullanıyor. Linköping Üniversitesi’ndeki Organik Elektronik Laboratuarı araştırma ekibinin bir üyesi olan Roger Gabrielsson, bunun yerine ETE-S adlı bir monomer geliştirdi. Araştırmacı ekibin aktardığına göre; girdi sinyalleri manipüle edildiğinde belirli bir uyarıcıya transistör tepkisinin gücü, birkaç büyüklük derecesini kapsayan bir aralıkta modüle edilebiliyor. Böylece, organik elektrokimyasal transistörün beynin kısa ve uzun vadeli nöroplastisitesine benzer bir şekilde davranması sağlanıyor. Araştırma ekibinden Fabiano’ya göre araştırma ekibinin yeni organik elektrokimyasal transistörünün bir insan beyni iki hücre arasında sinyal iletirken tüketilen enerjiye yaklaşan enerji tüketimiyle birlikte binlerce normal transistörün işini yapabilecek.
Grand View Research’ün Nisan 2018 tarihli raporuna göre, dünya çapındaki nöromorfik bilgi işlem piyasasının 2024 itibariyle 6.48 milyar ABD dolarına ulaşacağı tahmin ediliyor. Bakalım bu yeni transistör, yapay zeka makinesi öğrenmesinin evrimleşebilir organik elektroniklere dayandığı bir geleceği müjdeleyecek mi?