Cilt dokusunu değiştirip damarlara ve sinir hücrelerine dönüştürebilen silikon bir çip, prototip aşamasından standart üretim aşamasına geçti. Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacıları tarafından geliştirilen nanoçipin, canlı vücut parçalarının işlevini değiştirebileceği öngörülüyor.
Indiana Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde görev yapan bilim insanları tarafından geliştirilen ve cilt dokusunu kan damarlarına ve sinir hücrelerine dönüştürebilen silikon bir çip, prototip aşamasından standart üretime geçti. Bu gelişmeyle birlikte nanoçip tutarlı ve tekrarlanabilir bir şekilde üretilebilecek. Araştırmacılara göre bu çalışma, yakın gelecekte sağlık sorunları için potansiyel bir tedavi yöntemi olarak kullanılabilecek.
“Doku nanotransfeksiyon” adı verilen teknoloji, aslında belirli genleri iletmek için saniyenin çok küçük bir bölümünde zararsız bir elektrik kıvılcımı uygulayarak doku işlevini yeniden programlayabilen ve invazif olmayan bir nanoçipten oluşuyor. Laboratuvar çalışmalarında cihaz, ileri derece yaralanmış bir bacağı onarmak için deri dokusunu kan damarlarına dönüştürmeyi başardı. Söz konusu teknoloji şu anda felçten kaynaklanan beyin hasarını onarmak veya diyabetin neden olduğu sinir hasarını önlemek gibi dokuların, farklı terapi türleri için yeniden programlanmasında kullanılıyor.
Nanoteknoloji, bu teknoloji ile mümkün
Indiana Üniversitesi Yenileyici Tıp ve Mühendislik Merkezi Başkanı Prof. Chandan Sen, geliştirilen silikon çipin, canlı vücut parçalarının işlevini değiştirebilen nanoteknolojiyi mümkün kıldığını belirtiyor ve teknolojinin nasıl çalıştığını şu örnekle anlatıyor: “Örneğin, bir trafik kazası sonucunda kazazedenin kan damarları hasar gördüyse ve kan takviyesine ihtiyacı varsa, önceden var olan kan damarına artık güvenemeyiz çünkü o damar kaza esnasında ezilmiştir. Ancak; deri dokusunu kan damarlarına dönüştürebiliriz ve böylece hastanın risk altındaki organ veya dokusunu kurtarabiliriz.”
Chandan Sen, çipin bir yıl içinde Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi (FDA) onayı almasını öngörüyor. FDA onayını aldıktan sonra cihaz, bir taraftan klinik araştırmalar için kullanılabilecek, ayrıca ilk müdahale ekipleri veya ordu tarafından acil durumlarda uygulanabilecek.